Stephen King'in Altın Kitaplar Yayınevi'nden çıkan kitabı Sadist, yayınlandığı 1990'dan bu yana halen en çok sevilen Stephen King romanlarının başında geliyor.

Sadist, trafik kazasının ardından kaçırılan ve kendisine zorla roman yazdırılan Paul'un hikayesini anlatıyor. Kitabın her sayfasında Paul ile beraber acı çekecek, onun yaşadığı ikilem ve bunalımı siz de yaşayacaksınız.

Kitabın başından itibaren Paul'un bir sonraki sayfada ne yaşayacağını merak edeceksiniz.

Goodreads puanı 4.01

399 Sayfa

Örtü fikri, yaşadığımız toplumda gündelik politik tartışmaların parçası olmasının ötesinde bir takım farklı anlamlara da işaret ediyor. En başta bilinç ve bilinçdışı arasındaki bölünme bir tür örtü, örtme, gizleme değil mi? Ve buna mukabil örtünün arkasında ne olduğuna dair bir merak ortaya çıkmıyor mu? Çocuksu cinsellik bu merakının peşinden giden küçük araştırmacının maceralarını içermiyor mu? Geceleri kapalı kapıların ardında neler olduğu, cinsel ilişki eyleminin neye benzediği, cinsiyetler arası anatomik farkların anlamı ve bir bütün olarak bu karanlık kıtanın keşfi örtü fikrinden ayrı tahayyül edilemez herhâlde. Ama hemen bir tuzak baş gösteriyor: Ya örtünün altında hiçbir şey yoksa, ya örtü sadece arkasında bir şey olduğu yanılsamasından başka bir şey değilse! İşte bu sayıda örtünün olası anlamlarını araştırıyoruz. Kadının başını örttüğünde ne anlama geldiği ile başlayıp metaforik anlamlarına kadar uzanan bir yelpazeyi gözden geçiriyoruz. Örtü bizi hiçlikle yüzleşmenin travmasından koruyorsa bu hiçliğe yaklaşmanın herhangi bir yolu olabilir mi? Örtü ve hiçlik arasına neden "kadın" yerleştiriliyor? Politik alanda örtü fikri hangi ideolojik anlamlara bürünüyor?

Albert Camus'un Can Yayınları'ndan çıkan ve orjinal ismi L'Etranger olan kitabı uzun yıllar boyunca çok satanlar listesinde yerini alıyor.


"Albert Camus"nün ( 1913-1960) en tanınmış, en çok yabancı dile çevrilmiş, en çok incelenmiş ve hala en çok satan kitaplar arasında yer alan "Yabancı", aynı zamanda yazarın en gizemli yapıtı. Ölümün egemen olduğu bir "varlık"ın en anlamsız olgularını saçma bir düzensizlik içinde yaşayan bu romanın başkişisi "Meursault", bir simge kahraman değildir, "adı" olmayan bir "Yabancı"dır; bu eksik kimlik, gerçeklikten algıladığı şeyi yapılandıramayan, yeniden örgütleyemeyen, ama gerçekliğin yankılarını yakalamaya çalışan bir boş bilincin imgesidir. Onun kayıtsızlığı ve edilgenliği, işte bu boş bilincin ürünüdür. Yabancı, büyüleyici gücünü, içinde barındırdığı trajedi duygusuna borçlu: Bir türlü ele geçirilemeyen anlamın sürekli aranması, bilinç ile toplumsal dünya arasındaki çatışma... Camus'yle buluşanların hiçbiri, onunla karşılaşınca hayal kırıklığına uğramamıştır. "Mutluluk, bir yerde ve her yerde hiçbir şey beklemeden dünyayı, insanları sevmektir," der Camus. Giderek daha çok sevilen bir yazar olması, onun bu sevgisinin yansımasından başka bir şey değildir.

DEX yayınlarından çıkan Kocan Kadar Konuş, Türk aile yapısında evliliğin yeri ve kızları nasıl etkilediği üzerine yazılmış ilginç bir kitap. Şebnem Burcuoğlu'nun kaleminden çıkan Kocan Kadar Konuş, genç ve orta yaşlı kadınlara yalnız olmadıklarını içten bir dille anlatıyor.

Sevgilin var mı?

O da mı yok!

Yaş kaç?

Hmm. Anlaşıldı.

Pegasus'tan çıkan Benim Yolum, kısa sürede üne kavuşan Miley Cyrus'un sıradan bir kasaba kızından pahalı konserlere ve çok satan albüm çalışmalarına nasıl adım attığını okuyucusuna anlatıyor.

Bu kitapla beraber ünlü olmadan önce Tennessee'de bir çiflikte yaşayan ve ünlü olmak için en ufak bir nedeni olmayan Miley Cyrus'un hayatındaki kilometre taşlarına tanık olacak ve nasıl bu derece fenomen bir kiş haline geldiğini göreceksiniz.

Miley Cyrus'un kendi yazdığı Benim Yolum en çok satanlar listesine girmeye aday. Kitap hayatın zorluklarıyla baş etmeye çalışan gençlere büyük ilham kaynağı olacaktır.  Miley Cyrus ise, "smiler'lar bu kitabı eğlenerek okuyacaktır" diyor.

2013 yılında toplam 20 kitabın satışı 3 milyon sınırına yaklaştı. Geçtiğimiz yıl kitap satış rakamlarından rekor olmasa da bir miktar artış göründü.

1. Beraber Yürüdük Biz Bu Yollarda / Yılmaz Özdil   350.000

2. Kardeşimin Hikayesi / Zülfü Livaneli / 280.000

3. Beyoğlu'nun Güzel Abisi / Ahmet Ümit / 250.000

4. Ustam ve Ben / Elif Şafak / 230.000

5. Bukre / Kahraman Tazeoğlu / 217.000

6. Son Oyun / Ahmet Altan / 200.000

7. Soğuk Kahve / Ahmet Batman / 191.000

8. Sabah Uykum / Ahmet Batman / 161.000

9. Dönüş / Ayle Kulin / 150.000

10. Efsane / İskender Pala / 150.000

Yüzyıllık Yalnızlık, Gabriel Garcia Marquez'in 2000 yılında piyasaya çıkan kitabıdır. Geçtiğimiz günlerde hayata veda eden usta yazarın bu kitabı, ölümüyle beraber tekrar çok satanlar listesindeki yerini aldı. Kitap oldukça derinlemesine bir hikaye anlatıyor. Nitekim Marques tanıtım yazısında bu kitapta gerçeğe ait olmayan hiçbir şey bulamayacağımızı iddia ediyor.

D&R ve diğer online satışlara göre Türkiye'de 2013 yılı en çok satan kitaplar belirlendi. Kitaplar arasında Yılmaz Özdil'den Dan Brown'a birçok ünlü yazar bulunurken konulardaki çeşitlik dikkat çekti. Aşağıdaki listede bulunan kitapların önümüzdeki yıllarda da raflardaki yerlerini alacağı kesin gibi.

Not: Liste düzenli değildir

• Beyoğlu'nun En Güzel Abisi / Ahmet Ümit
• Beynine Format At / Barış Muslu
• Dönüş / Ayşe Kulin
• Zülfü Livaneli / Serenad
• Karanlığın Elli Tonu / E.L James
• Efsane / İskender Pala
• Hasret / Canan Tan
• Ve Dağlar Yankılandı / Khaled Hosseini
• Bukre / Kahraman Tazeoğlu
• Sabah Uykum / Ahmet Batman
• Senden Önce Ben / Jojo Moyes
• Düğümlere Üfleyen Kadınlar / Ece Temelkuran
• Allah De Ötesini Bırak / Uğur Koşar
• Beraber Yürüdük Biz Bu Yollarda / Yılmaz Özdil
• Tanrı'nın Unutulan Çocukları / Craig Silvey
• Soğuk Kahve / Ahmet Batman
• Kardeşimin Hikayesi / Zülfü Livaneli
• Yaş 75 Yolun Yarısı / Ertuğrul Akbay

Sarah Jio tarafından yazılan ve Arkadya Yayınları'ndan çıkan Böğürtlen Kışı, esrarengiz ve her sayfası merak uyandıran bir konuyla okurlarını bekliyor.

1933 yılında oğlu Daniel'i öperek çalışmaya gitmek zorunda kalan Vera Ray, tekrar eve geldiğinde oğlunu evde bulamaz. Annenin tek bulduğu oğluna ait karlar üzerinde yatan bir oyuncak ayıdır.

Aradan geçen seksen seneden sonra sonuçlanmamış bu vakayı haber yapmak isteyen ve önemli bir gazetede çalışan muhabir Claire Aldridge, zamanla olayın içine daha da girerek bu vakayı çözmeye çalışır. Evlat kaybetme acısını iyi bilen gazeteci her bir adımda bu gizemi çözmeye daha da yaklaşır.

Kitap birçok dilde en çok satanlar listesine girmiştir.

Emin Çölaşan Ka Kitap'tan çıkan Onlar Bizi Hiç Aldatmadı ki kitabı ile büyük ses getireceğe benziyor. Nitekim Çölaşan yazdığı tanıtım yazısında, Erdoğan, Abdullah Gül ve Fethullah Gülen'in uzun yıllardır Türkiye'yi nereye doğru götürdüğünü sert bir dille anlatmış. Sadece tanıtımı okuyarak da kitabın ses getirecek bir düzeyde olduğunu anlamak zor değil.

Emin Çölaşan, şimdiki iktidarın ve Fethullah Gülen'in Türklük kavramını nasıl yok ettiği ve ülkeyi bölünmeye nasıl götürdüğünü belirtmesi de kitabı okunması için daha cezbedici bir hale getiriyor.

Bu kitap büyük tartışmalara yol açacaktır.

Michio Kaku gibi ünlü bir fizikçi tarafından kaleme alınan Olanaksızın Fiziği, birçok açıdan eğlenceli bir kitaba benziyor. Ünlü fizikçi bu kitabında bilimkurgu filmleri ile bilim arasındaki o görünmez çizgiyi ele alarak, Star Wars ve Star Trek gibi filmleri tekrar tartışmaya açıyor.

Olanaksızın Fiziği'nde Kaku, bilimkurgu filmlerinin yaptıkları gelecek tahminleri üzerine düşündürürken, bu tahminlerin bilimkurgunun mu yoksa bilimin işi mi? olduğuna dair daha önceden çok tartışmayan bir konuyu ilginç bir soruyla gündeme getiriyor.

Acaba bilimkurgu geleceği tahmin ederken, bilim neden bir sınır içerisinde sadece görülebileni söylüyor? Okura ve bilim meraklılarına ilginç gelebilecek bu soruyu Michio Kaku gibi ünlü bir fizikçinin sorması ise kitabı okunabilecekler listesine sokuyor.

Portekiz'de gazetecilik yapan Jose Rodrigues Dos Santos, Pegasus Yayınları'ndan çıkan Tanrı'nın Formülü kitabıyla en çok satan kitaplar listelerini zorlayabilir.

Roman Albert Einstein'in Tanrı'nın Formülü adlı deşifre edilmemiş bir yazısından yola çıkarak gelişen macerayı anlatıyor. Bu yazı için Mısır'da bulunan ve uygun görünen Thomas Noronhan'dan yardım istenir. Noronhan ise bir şekilde bu gizemli yazıyı deşifre etmek için kendini olayların içinde bulur. Noronhan'ın bu olay üzerine çalıştığını bilen diğer güçler ise Noronhan'ı izlemektedir.

Kitap bir macerayı anlatmasıyla birlikte oldukça felsefiktir. Romanda kendinizi bir maceranın içinde bulmanızın yanı sıra Tanrı nedir? doğum ve ölüm nasıl şeylerdir? evren sonsuz mudur? gibi soruları soracak ve kitabın da yardımıyla cevap bulmaya çalışacaksınız. Kısacası bir maceranın içindeyken aynı zamanda eşsiz bilgilere de sahip olacaksınız. 

Ayrıca Tanrı'nın Formülü adlı kitabın ilk sayfalarında bu romanda ileri sürülen tüm fizik ve bilimsel bilgilerin bilim adamları tarafından doğrulandığına dair de bir uyarı var. Bu uyarı okurları romanın içine çekmeye daha da yardımcı olacaktır.

Ay'ı Kimler Yaptı, Sınır Ötesi Yayınları'ndan 2010 yılında piyasaya çıkmış bir bilim kitabıdır. Bu kitap, Ay'ın nasıl oluştuğuna dair bilgiler ve teoriler içererek, günümüzde bilinen teorileri geçersiz kılacak iddialarda bulunuyor. Kitap ayrıca Ay'ın yapay bir uydu olabileceğini ileri sürerek, binlerce yıldır bizi aydınlatan uydunun devasa bir uzay gemisi olabileceği üzerine tartışma yaratıyor.

Ay'ı Kimler Yaptı'nın yazarları Christopher Knight ve Alan Butler bu kitapla bilinen Ay teorilerinin dışına çıkarak, her gece gökyüzünde bizi aydınlatan Ay'a farklı bir gözle bakmamıza olanak sağlıyor. Ayrıca yazarlar Ay'ın belirli bir süre sonunda tekrar kaybolabileceği de öne sürüyor.

Özellikle bilim ve uzay meraklılarına tavsiye ederim. Pişman olmazsınız.. Ay'a bir daha aynı gözle bakmayacaksınız emin olun!

Sınır Ötesi Yayınları'nı da belirtmeden geçemeyeceğim. Sınır Ötesi Yayınları evrenin bilinmeyenlerine ve merak edilenlere inanılmaz bir bakışaçısıyla ilginç kitaplar yayınlıyor. Yayınevinin piyasaya sürdüğü bütün kitaplar okuması zevkli, bilgi yüklü kitaplardır.

Paolo Bacigalupi'nin kaleminden çıkan Kurma Kız, 23. yüzyılda felakete sürüklenmiş ve enerji kaynakları tükenmiş bir dünyada geçen ütopik bir roman. Tarz olarak sevdiğim bir kitap olmasına rağmen, ilk sayfalardaki teknik kelimeler beni kitaptan soğuttu. Ancak genel olarak okuyanlar kitabı ilk sayfaları haricinden beğendiğini söylüyor. Ben malesef kitabı başında bıraktım.

Kitabın oldukça bol ödüllü olmasını da belirtmem gerekir. Belki kitap seçiminizde arada kalırsanız bu ödüller kitabı seçmenize yardımcı olabilir.

Kitabın Aldığı Ödüller;

2009 Hugo En İyi Roman Ödülü
2010 Nebula En İyi Roman Ödülü
2010 Locus En İyi Roman Ödülü
2010 Joan W Campbell Ödülü
2010 Compton Crook En İyi Roman Ödülü sahibi

Okuduğum en ilginç ve hayal ürünü kitaplardan biri olan Ara Dünya, Neil Gaiman ve Micheal Reaves tarafından kaleme alınmış bir kayboluş hikayesidir. 

ABD'de orta öğretim öğrencileri için okunması zorunlu olan Fareler ve İnsanlar, ilk olarak 1937 yılında okuyucusuyla buluşmuştur. O günden günümüze kadar halen en çok okutulan kitaplar arasında yer alan Fareler ve İnsanlar'ın birçok insanın okuması gereken ibretlik bir konusu vardır.

Nobel Edebiyat Ödüllü sahibi John Steinbeck tarafından kaleme alınmış ve American Library Association tarafından en çok tartışılan kitaplardan biri olan Fareler ve İnsanlar, iki çiftlik işçisi Lennie Small ve George Milton'un olayları anlatır. Bu kitap için John Steinback'in kendi anılarından esinlendiği söylenir.

Bana kitap okuma alışkanlığı kazandıran sayılı kitaptan biri olması nedeniyle Fareler ve İnsanlar bende önemli bir yere sahiptir. Eğer belli bir yaşın üstündeyseniz ve halen okumadıysanız okumanızı tavsiye ederim. Kitap oldukça kısa ve sade. Çok kısa zamanda bitireceğinize eminim. 

Ne tür kitap okumayı severseniz sevin, bu kitabı kesinlikle okumalısınız...

Uzaklara Giden Yol, Ishmael Beah adında okuma sevdalısı bir çocuğun ülkesinde nasıl 300.000 çocuk askerden birine dönüştüğünü, hangi koşullarda savaşı en derinden yaşadığını ve yaşam ile ölüm arasındaki serüvenini anlatıyor.

Ishmael Beah, ne bir yazar ne de bir edebiyatçı. Ancak yaşamış olduklarının derinliğini kitabına çok iyi aktarmış. Siz de okurken onunla beraber ailesini arayacak, savaşın karmaşasından kurtulmaya çalışacaksınız. Belki de ilk defa bir kitabın gerçek bir anı olmasına bu kadar üzüleceksiniz.

Kitap için değerlendirmem 10 üzerinden 10'dur. Ve her yaştan herkesin severek okuyacağını düşündüğüm bir kitaptır. 

Ergun Candan'ın kaleminden çıkan ve inanılmaz derecede okuru kendine bağlayan Ölümden Sonra Neler Oluyor? kesinlikle herkese önerdiğim bir kitap. Öncelikle şunu belirtmem gerekir, parapiskolojiyle ilgilenenler ve ilgilenmek isteyenler Ergun Candan'ın kitaplarını okumalı.

Yazar bu kitabında, ölüm deneyimini yaşayanları, öldükten sonra neler olabileceğine dair teorileri, bilimsel çalışmaları bir araya toplamış. Kitap inanılmaz akıcı bir şekilde okunuyor. Ancak önceden uyarmalıyım, kitap dini temeller üzerine bir anlatım benimsemiyor.

Kitapta cennet ve cehennem tasvirleri ve öteki yaşama ait teoriler çok net kafada şekilleniyor. Kişisel olarak kitabı okurken ölme isteği uyandı bende. Ölümden Sonra Neler Oluyor? için her şeyiyle 10'da 10 diyebilirim. Ancak şunu belirtmem gerekir, bu kitaptakilerin her şeyine kesin doğrudur demek zor.

Ilsa J. Bick'in kaleminden çıkan Küller, anne ve babasının öldüğü hayatına veda etmiş, elektromanyetik darbenin etkisinden kurtularak hayatta kalmayı başaran ve yeni hayat kurmaya çalışan az sayıda insandan biri olan Alex'in macerasını anlatır. Alex Afganistan'da asker olan Tom ve küçük bir kız olan Ellie ile karşılaşır. Yaşadıkları dünyada artık elektronik hiçbir şey çalışmamaktadır. Alex'in grubu ise bir şekilde hayatta kalmaya çalışır.

Kitap birçok açıdan okunabilir. Ancak şunu belirtmem gerekir, kitap biraz 15-20 yaş arasına hitap ediyor gibi geldi bana. Karakterlerin yaşı, aralarındaki diyaloglar 20 yaş üstü kitap okurları için biraz basit gelebilir. Ayrıca kitabın sonunda bir sonuca varılmıyor. Kitabın konusu 2 kitap daha devam ediyor. Yani bu kitabı okurken eğer bir son görmek istiyorsanız, seriye 2. ve 3. kitapla devam etmelisiniz.

Genel olarak kitap için 10 üzerinden 7 diyebilirim (20 yaş altı okurlar için bu oran 8-9 arası olabilir.)

Carl Sagan'ın en çok ses getiren kitaplarından biri olan Kozmik Bağlantı, akıcı bir dille yazılmış olmasının yanında, uzay hakkında en ufak bilgisi olmayanlara dahi birşeyler anlatabiliyor.

Kitap muhtemel uzaylılar, Dünya'ya yakın gezegenler ve insanoğlunun uzaya bakışı hakkında inanılmaz bilgiler içeriyor. Eğer uzay hakkında ilk kez bir kitap okuyacaksanız, o kitap bu kitap olmalı. Kitap ayrıca bazı görselleri de içinde barındırıyor.

Kozmik Bağlantı 1973 yılında yazılmış olmasına rağmen halen güncel ve bugüne dair bir kitap. Kesinlikle tavsiye ederim.

Kitaptan bahsetmeden önce kitabın yazarı James Thompson'dan bahsetmem gerekiyor. Ilk kez James Thompson'ın kitabını okudum ve şunu söyleyebilirim tarzını hiç beğenmedim. Romanlarını genel olarak sanki bir başka insanın anısı gibi okuyorsunuz ve bu durum romanın içine girmenizi bir şekilde önlüyor.

Kar Melekleri konusu itibariyle oldukça merak uyandıran bir polisiye. Kitap, başarılı bir dedektif olan Kari Vaara'nın Finlandiya'nın karlı sokaklarında Somalili güzel bir göçmenin öldürmesini açığa kavuşturmasını konu alıyor. Kitap boyunca katilin kim olduğunu merak ediyorsunuz. Ancak sonunda pek şaşırdığımı söyleyemem.

Eğer kitabın tarzı size yabancı gelmezse zevk alabilirsiniz. Aksi taktirde ilk 5 sayfada bırakabilirsiniz. Kitabı almadan önce 2-3 sayfa bir okuyun derim.

Kısacası bu kitap için 10 üzerinden 6 diyebilirim.

Friedrich Nietzsche'in okuduğum ilk eseri olan Böyle Buyurdu Zerdüşt, Sis Yayıncılık'tan çıkan ve eskimeyen sayısız eserden biridir.

Felsefe okumaya ilk bu kitapla başladım. Dürüst olmak gerekirse kitabı okumaya ilk başladığımda ne hissettiğimi ve ne okuduğumu çok anlamadım. Çok ağır, ne dediği, ne anlattığı net olmayan bir yazarla karşılaştım. Fakat bıkmadan okumaya devam ettim ve bir süre sonra Nietzsche'nin ne anlatmaya çalıştığını anlamaya başladım.
Nietzsche'nin bu kitapta anlattıklarına bakılırsa, insanlarla mutlu görünmüyor ancak insanlığın kendini ne hale soktuğunu da çok iyi anlatıyor.

Kitabı kesinlike bir roman tadında okumayın. Yavaş yavaş ve zaman zaman okuyun. Çünkü Nietzsche'nin yazdıkları üstüne düşünmeye değer ve iyi algılanması gereken konular.

Bu kitaba not vermek benim hattim değil diye düşünüyorum. O yüzden not kısmını size bırakıyorum. 

Tom Knox'un Pegasus yayınlarından çıkan kitabı Yaratılış Sırrı birçok açıdan benim herkese önerdiğim bir kitaptır.

Kitabın konusu, Istanbul, Şanlıurfa ve Göbekli Tepe'de geçer. Bir gazeteci olan Rob Luttrell, 10.000 yıl önce yapılan bir tapınağın Yediziler tarafından neden gömüldüğünü araştırmasını konu alıyor.

Yazar Tom Knox, Istanbul'u ve Şanlıurfa'yı inanılmaz derecede güzel anlatmış. Adeta yazar gelip bir süre Türkiye'de yaşamış olduğunu okura bir şekilde hissettiriyor. Kitabın bir bölümünde dini bir bayram üzerine zamansal bir hata yapılmış olsa da, kitap herkese önerebileceğim bir eser.

Gerilim sevenler kendi ülkesinde geçen bir olayı okumaktan oldukça mutlu olacaktır. Ayrıca kitabın sonunda yazarın diğer kitaplarına bakacağınızı da şimdiden tahmin edebiliyorum. Fakat yazarın henüz Türkçe'ye çevrilen başka bir kitabı yok.

James Bowen'ın kedisi Bob ile olan anılarını anlattığı Bob'un Dünyası kitabında, kedi Bob ile James Bowen'ın zaman zaman mutlu eden, zaman zaman hüzünlendiren hikayesine tanık olacaksınız.

Oldukça basit, bir günde bitirebileceğiniz kadar yalın bir anlatıma sahip kitap, okuyanı kesinlikle sıkmıyor. Eğer hayvanları seviyorsanız ve evde bir kediniz varsa kesinlikle okuyun derim.

10'dan fazla dile çevrilen kitabın baş karakteri Bob'un videolarını ise video sitelerinde bulabilir, anlatılan hikayelerin gerçekliğini daha iyi anlayabilirsiniz.

Kitap için genel notum 10 üzerinden 10 ancak evde kedisi olanlar için.

.

Dan Brown'un 2013 yılında piyasaya çıkan ve büyük ses getiren kitabı Cehennem, kısa sürede birçok listede birinci sıraya yerleşmişti.

Oldukça ilginç bir konusu olan kitap, Robert Langdon'un Floransa'da bir hastanede uyanışından sonra, Italya'ya ve o şehre nasıl geldiğini anlamaya çalışmasıyla başlar. Daha sonra olaylar ilginç bir hal alır.

Kitabın konusu Floransa ve Istanbul'da geçer. Floransa'ya hiç gitmediğim için Italya'yı ne kadar doğru anlattığını pek anlayamadım. Fakat kitabın Istanbul bölümlerinde büyük bir haz aldım. Cehennem konusu itibariyle hem merak uyandırıyor, hem de şehirleri size gitmişssiniz tarzında, adeta bir şehir rehberi gibi anlatıyor.

Kısacası, konusu ve anlatım tarzı bakımından gerilim okumayı sevenler için Cehennem'i kesinlikle tavsiye edebilirim. Okuduğunuza pişman olmazsınız.

Ve kitabın Istanbul'da ve Aya Sofya çevresinde geçen bölümleri için gerçekte olabilir mi sorusunu kendinize soracaksınız.

Cehennem için 10 üzerinden 9 diyebilirim.

Adam Fawer'in yazdığı ve APRIL yayıncılıktan piyasaya çıkan Olasılıksız, birçok listede en çok beğenilen romanlar arasında gösterilmektedir.

2006 yılında ilk olarak yayınlanmaya başlayan kitap, 2013'e kadar 72. Baskıya kadar ulaşmış ve halen insanlar tarafından merakla okunmaktadır.

Olasılıksız, olmak üzere olan şeyleri gördüğünü farkeden ancak bunu tanımlamakta zorluk çeken bir Caine'nin hikayesini konu alıyor. Fakat Caine bu özelliğini tam olarak anlamlandıramadan, durumun farkına varan bir grup insan, Caine'nin peşine düşüyor.

Kişisel fikrim, kitabın oldukça etkileyici başladığı ancak sonlara doğru etkisini kaybettiği yönünde. Kitap çok güzel polisiye bir gerilim filmine dönüşebilir. Kitabı okurken adeta film izliyormuşcasına kareler geliyor gözünüze. Bu durum zaman zaman okuyucuyu rahatsız etse de, kitap bu yolla kendini okutuyor. Fakat filmin son sayfalarında biraz hayal kırıklığı yaşadığımı söylemem gerekir. Bunun da nedeni ise, daha sert bir son beklememdi.

Bir diğer bahsedilmesi gereken nokta ise, Olasılıksız'ı okurken çok fazla şey öğrendiğiniz. Kitap fizik ve kuantum üzerine oldukça fazla bilgi içeriyor ve bu bilgiler okuyucuyu kesinlikle sıkmıyor.

Genel anlamda kitap için 10 üzerinden 7 diyebilirim. 

John Verdon'un ilk kitabı olarak piyasaya çıkan ve 2011 yılında Türkçe'ye çevrilen Aklından Bir Sayı Tut, emekli dedektif David Gurney'in bir şekilde bir cinayete bulaşmasını konu alan bir polisiyedir.

Sade bir dille yazılmış olan eser, Koridor yayınlarından piyasaya çıkmıştır. Kitap fikrimce inanılmaz merak uyandıran bir başlangıca sahiptir. Ilk etapta okurken, kitabın sonunu çok merak ediyorsunuz ve hemen kitabı bitirmek istiyorsunuz. Ancak kitabın sonunda çok da "vay" dedirten bir son bizi beklemiyor.

Fakat kitap genel bağlamda merak uyandırıcı, kendini okutan ve sıkmayan bir dille yazılmış. 10 üzerinden 7 diyebilirim. 

Cerrah, Tess Gerritsen'in 2001 yılında tamamladığı ve Türkiye'de Doğan Kitap'tan piyasaya çıkan polisiye kitabıdır. Romanda Rizzoli'nin cinayetlerle ilgili soruşturmaları ve katili bulma çalışmaları konu alınır.

Cerrah ayrıca Rizzoli adlı dedektifin maceraların anlatıldığı ilk kitaptır. Yazar daha sonra yazdığı romanlarındaki konularına Rizzoli ve Isles üzerine devam etmektedir. Bu durumdan ötürü Cerrah Tess Gerritsen'in ilk okunması gereken kitaplarından biridir.

Konu itibariyle kitap son sayfasına kadar merak uyandırmaktadır. Kitapta Rizzoli kadınlara tecavüz eden ve öldüren bir katilin peşindedir. Cerrah genel anlamda güçlü bir kadın bakış açısından yazılmıştır. Kitap günümüzde en çok sevilen ve satılan polisiye romanların başında gelmektedir.

Kişisel fikrim, Tess Gerritsen bu romanında Dan Brown'a oranla merak uyandırma konusunda bir seviye üstedir.

Kitap 2002 yılında ABD'de Romance Writers of Amerika, en iyi gerilim öldülüne değer görülmüştür.

Kitaba 10 üzerinden 9 diyebilirim.